Ghinko, Mate, çay ve kahve keyif rotası
Onlar zekasını bile bazen bir meyveye borçlu. Şimdi gideceğimiz rotalarda insanlar neden bunu yiyor içiyor onu öğreneceğiz.
Aybüke SENGİR / [email protected]
Farklı kültürler, uzak coğrafyalar, milyarlarca insan. Hepsinin kendine has bir yeme-içme alışkanlığı olduğu gibi, bedensel ve fiziksel olarak da güçlü kalmalarını sağlayan şeyler var. Çay içmek bile hazırlanmasından servis edilmesine, bedenimize farklı katkıları olan bir eylem. Tabii bunu her seferinde Japonların çay seremonisine dönüştürmek ya da İngiliz usulü çay saati gibi hayata geçirmek zorunda değiliz. Belki de her sabah kahvaltıdan önce bir kahve arayan bir Fransız vardır içinizde. Bakalım bu ritüellerinden kaçı bir bilet almana sebep olacak.
ÇİNLİLERİN ZEKASI GHİNKO’DAN GELİYOR
Çinlilerin vazgeçilmez bitkisi Ghinko, 5000 yıldır kutsal sayılıyor. Ağacının yapraklarında bulunan bazı etken maddelerin hafızayı ve diğer zihinsel fonksiyonları geliştirdiği için küçük yaştan itibaren tüketmeye başlıyorlar. Ana vatanı Çin ve Japonya olan bitkinin öyle her yerde ekimi ve üretimi yapılamıyor.
ALTERNATİF TIPTA KULLANIYORLAR
Çinliler Ginkgo Biloba’dan çay, biloba yağı, biloba tentürü ve biloba kremi üretip alternatif tıplarında kullanıyorlar. Ginkgo Biloba çayı içmenin, Alzheimer hastalığına, unutkanlığa, odaklanma sorununa, zihinsel yorgunluğa, kulak çınlamalarına, öğrenme yeteneğini güçlendirmeye ve baş ağrılarına iyi geldiğine inanıyorlar, hatta birçok deneyle de ispatladılar bunu.
Ginkho Biloba ağacı
BİZDE DE VAR
Tüm dünyada hatta Türkiye’de de son yıllarda şanı yürüyor. Çayını kolaylıkla bulabiliyoruz ancak kullanılması gereken bu ağacın yapraklarının ekstresi. Ülkemizde bu bitkinin çok az olması sebebiyle ithal olarak getirtiyoruz. Şimdi Çin’de olup bu herde deva çayını, yağını, kremini bir deneseydik fena olmazdı…
GÜNEY AMERİKA’YA GİDİP DENE: MATE ÇAYI
Kahve içmeyi ne kadar seviyor olursak olalım, kimi zaman yoğun kafein bombardımanından kendimizi uzaklaştırmak için farklı alternatifler de arıyoruz. Mate, Güney Amerika’nin adeta göz bebeği. Bizim Türk kahvesi gibi… Arjantin’in olmazsa olmaz ulusal içeceklerinden biri. Özel bir cezvesi dahi bulunuyor. Demir pipetli, küçük bir cezvede içiliyor ve her ne kadar dost canlısı olsalar da söz konusu matelerini paylaşmak olunca ‘orada bir dur’ diyorlar.
ARJANTİN ŞİLİ VE PERU İÇİN ULUSAL İÇECEK
Mate çayının kahveden farkı, kafein benzeri özellikleri bulunmasına rağmen enerjiye ihtiyacı olan bünyeleri kahve gibi sinir harbi yaratmadan uyararak, canlanmasını sağlaması. Bu sürecin etkisi de kahveden çok daha uzun süreli ve kalıcı oluyor. Yani sadece zihninizin birkaç saat dinç kalmasını sağlamıyor, tüm bedeninize enerji verirken aynı zamanda algılarınızı da açarak temiz bir zihin veriyor. Bu da özellikle karmaşık ve yoğun iş temposunda olanlara adeta derman oluyor.
ÖZEL CEZVESİ BİLE VAR
Mate çayını özel kabında içmek şart. Bunun için özel üretim tombiş cezvesinin içine yassı ve delikli pipeti bombilla koyulduktan sonra üzerine kurutulmuş yerba mate yapraklarını koyarak sıcak su ekliyorlar. Tadını içmeyen bilemez. Böyle kekremsi… Biraz acı gibi, ağızda hafif bir ekşimtırak, buruş buruş bir his bırakıyor. Anlatmakla olmuyor yani. En iyisi bulun, gidin, için!
Not: Türkiye’de de poşet çay ve kurutulmuş hazır paket halinde satılıyor ancak aynı tadı verir mi bilemiyoruz. O yüzden oralara giden eş-dost bulursanız ondan istemeyi unutmayın.
FRANSIZLAR GÜNE KAHVEYLE BAŞLIYOR
Onlar uyanır uyanmaz kahveyi tercih ediyor. Böylece güne dinç ve zihni açık başlıyorlar. Hatta sabahları kalktığında tek amacı enerji vermek olan öğünlerinde tuzlu bir şeye yer vermiyorlar. Fransa’da yol kenarında sıralanmış sandalyelerde, yoldan geçenleri seyrederek kahve içilmesi oldukça yaygın bir hareket. Kahve içerken oturmayı ve rahatlamayı tercih ederler.
Kahve siparişi verirken “Un cafe” şeklinde bir ifade kullanırsanız; küçük bir fincanda sert içim bir kahve servis edilirken, “Un cafe serre” şeklinde isterseniz sert bir esspresso servis edilir.
KAHVALTIDA SÜTLÜ KAHVE
Genelde kahvaltılarında sütlü kahve tercih ediyorlar, içine de kruvasan batırırlar. Bu yüzden akşam yemeklerinde ya da gün içerisinde latte türü kahvelerden bulamazsınız. Yaz aylarında birçok yerde soğuk kahve servis ediliyor.
ENERJİ İÇİN SABAHLARI TATLI VE KAHVE YETERLİ
Fransızları evinize misafir ederken Türk usülü kahvaltı hazırlandığınızda uyanır uyanmaz zeytin peynir salam sucuk reçel marmelat domates biber poğaça börek yumurta gibi yiyeceklerle karşılaşınca neye uğradığını şaşırabilir. Onlara bir kahve bir kruvasan verin, güne enerjik ve mutlu başlamaları için yeterli oluyor.
(French Press)
İNGİLİZLERİN BEŞ ÇAYI
İngilizler çayını sütle içmesiyle meşhur. İlk başta tiksindirici gelebilir; ama çayları sütsüz daha beter bir tada sahip oluyor. Ayrıca her İngiliz çayı sütle içilmez, örneğin early greyi sütsüz içiyorlar. Bize çok garip gelse de İngilizler için sütlü çay bir ritüel ve uzun yıllar devam ediyor.
SÜTLÜ ÇAYIN HİKAYESİ
Birazcık Londra sokaklarına yolculuğa çıkalım ve çayın sütle buluşmasının nasıl gerçekleştiğini öğrenelim. İlk dönemlerde bardağı ısıtmak için süt bardağa dökülüyorken daha sonra doğrudan çay bulunan bardağa dökülmeye başlanıyor. Eğer sütü bardağa önce dökerseniz bardağı çatlamaktan engelleyebilirsiniz, eğer sütü daha sonra eklerseniz farklı bir aroma katarsınız. Bu iki seçenek arasında gidip gelen İngilizler son olarak sütü çaya eklemeyi tercih etmiş. Bu nedenle içtiğiniz çayın yanında minik bir karaf içerisinde süt bulursunuz.
ÇAY GELENEKLERİ BİZDEKİ ALTIN GÜNÜ GİBİ
“Çayın saati mi olur?” demeyin, bal gibi de olur. İngiltere’ye gidip her gün beş çayı partilerine gideceğim diye çok fazla hayal kurmayın. Beş çay etkinliğini düzenleyenler genelde 50 yaş üstü kişiler. Bu davetler genelde evin bahçesinde veya balkon girintisinde yapılıyor. Ayrıca bir de zenginlerin beş çayı daveti var. Bu genelde lüks otel veya kafelerde düzenleniyor. Herkes birbirine elmas gibi hediyeler veriyor. Bizdeki altın günü olarak düşünün. Yalnız şunu söylemekte fayda var. İngilizler beş çayını da kendi arasında ikiye ayırmış. ‘High tea’ (yüksek çay keyfi) yüksek ayaklı yemek masasında yenilen erken akşam yemeği oluyor. İkincisi ise ‘Low tea’ (alçak çay keyfi) alçak yer masalarında saat beşe kadar yenilen çay partisi oluyor. İngilizlerin çayı çok sert olduğu için süt koyarak yumuşatıp içiyorlar.
SİNDİRİMİ KOLAYLAŞTIRIYOR
Aslında sütlü çayı neden içtiklerini deneyimleyince daha iyi anlayacaksınız. Sütle içilen çay, yemekleri daha çabuk sindirip mideyi rahatlatıyor. Bu yazıyı okurken sizde demleme çayınıza bir miktar süt ilave edin ve ve keyfini çıkarın.