İlk Türk astronot Alper Gezeravcı Türkiye’ye döndü ilk sözleri: Bu sadece bir başlangıçtı
Türkiye’nin insanlı ilk uzay misyonunu gerçekleştiren astronot Alper Gezeravcı, Ankara Esenboğa Havalimanı’na gelerek yurda giriş yaptı. Havalimanında düzenlenen basın toplantısında konuşan Gezeravcı, “Bu sadece bir başlangıçtı. Bir yere varış hikayesi değildi. ” dedi.
Uzay yolculuğunun bitmesiyle birlikte geçtiğimiz hafta Dünya’ya başarılı iniş gerçekleştiren Gezeravcı bugün Ankara Esenboğa Havalimanı’na gelerek yurda giriş yaptı.
ABD’deki kontrollerinin ardından Gezeravcı, Cumhurbaşkanlığına ait uçakla Ankara Esenboğa Havalimanı’na geldi.
Gezeravcı’yı, burada Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Yusuf Kıraç, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ve Türkiye’nin ikinci astronotu Tuva Cihangir Atasever karşıladı.
Ayrıca 13 çocuk, apronda Gezeravcı’ya çiçek takdim etti. Gezeravcı da Uluslararası Uzay İstasyonu’na giderken yanında götürdüğü 13 Türk bayrağını çocuklara verdi.
Gezeravcı’nın ailesi de aynı uçakla yurda döndü. Bakan Kacır ve Gezeravcı’nın havalimanında saat 11.00’de basın toplantısı düzenledi.
Alper Gazeravcı’yı tebrik eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Alper Gezeravcı uzayda 13 bilimsel deneyi başarı ile tamamladı. Alper Gezeravcı’nın gerçekleştirdiği uzay bilim misyonu bir ilktir ama son olmayacak. Türkiye için uzay bilimi ve teknolojilerinde yeni bir sayfa açılmıştır.” diye konuştu.
ISS’deki görevini tamamlayarak yurda dönen Gezeravcı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Esenboğa Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.
Burada konuşan Gezeravcı, Türkiye’ye adımını attığı ilk andan itibaren insanların gülümseyen yüzleri ve memleketin sıcak kucaklamasıyla karşılaştığı için son derece mutlu olduğunu dile getirdi. Bunun, en çok özlediği şeylerden bir tanesi olduğunu aktaran Gezeravcı, “Maneviyatı yüksek olan bir ülkenin içten, samimi insanlarıyla, Türk vatandaşlarımızla tekrar bir araya gelmek, kavuşmak bu yolculuğun en güzel sonlanan kısmıydı.” diye konuştu.
Gezeravcı, gökyüzünde gözle görülebilen sınırları bertaraf eden hedeflere erişebilmiş olmanın mutluluğuyla ülkeye döndüğünü belirterek, “Ülkemin bana sağlamış olduğu eğitimle, bana kazandırmış olduğu kabiliyetlerle bu görevi gerçekleştirdim. Ortaya koymuş olduğu güçlü iradeyle Sayın Cumhurbaşkanımız, devletimizin bütün kurumları, bir çarkın mükemmel işleyen dişlileri gibi hiçbir aksaklığa mahal vermediler. Hazırlık sürecini çok kolay hale getiren, bütün hazırlık sürecini yöneten Sanayi Teknoloji Bakanlığımız, Türkiye Uzay Ajansımız ve TÜBİTAK’ın değerli çalışanlarına minnettar olduğumu ifade etmek isterim.” diye konuştu.
Kendilerini çiçeklerle karşılayan öğrencilere Türk bayrağı dağıtmasını anımsatan Gezeravcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin ilk astronotu olarak geleceğimizin teminatı az önce karşılaştığımız sevgili kardeşlerimize orada gerçekleştirdiğimiz her bir deneyi temsil eden birer bayrağı elden teslim ederek, bundan sonra başlayan kutlu yolculuğumuzun bayrak değişimini gerçekleştirmiş olduk. Sayın Bakanımızın da çok güçlü bir iradeyle ifade ettiği şekilde, bu sadece bir başlangıçtı, bir yere varış hikayesi değildi. Yaptığımız işleri gönülden tebrikleriyle dile getiren insanların duygularıyla geriye döndüm.”
Gezeravcı, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak yurt dışındaki basın yayın kanallarındaki ifadelerden ve yorumlardan büyük gurur duyduğunu bildirerek, “Türkiye, hak ettiği şekilde uzaydaki çalışmalardan pay alacak. Hiç kimsenin bir şüphesi olmasın. Bugüne kadar eksik olan tek şeyimizi, damarlarımızda dolaşan asil kanın bize vermiş olduğu o yüksek potansiyelin farkında olamayışımızdı. Devletimizin attığı bu güçlü adımlarla hak ettiğimiz özgüveni ayağa kaldırdık. Bundan sonra da çok daha koşar adımlarla ileri gitmeye devam edeceğiz. ” dedi.
Her aileden birer ferdin kendisiyle birlikte uzay görevini icra ettiğini hissettiğini dile getiren Gezeravcı, başarının bireysel değil, Türkiye’deki her haneden birer çocuğun başarısı olduğunu söyledi.
Uluslararası Uzay İstasyonu’nda Türkiye’nin insanlı ilk uzay bilim misyonunu tamamlayarak yurda dönen Gezeravcı, Esenboğa Havalimanı’nda Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile soruları yanıtladı.
Gezeravcı’ya ilk soruyu, kendisini karşılamaya gelen öğrencilerden Ahmet Süleyman Aslan yöneltti. Aslan’ın “uzaydaki deneyler sonucunda, dünyayı nasıl bir geleceğin beklediğine” yönelik sorusu üzerine Gezeravcı, şu anda büyük bir projenin gerçekleşmesi sürecine şahitlik ettiklerini söyledi. Gezeravcı, “Sizler bu başlatılan projelerin devam eden adımlarının parlayan yıldızısınız. Bundan sonra o bilim insanlarının bana teslim ettiği deneylerin bütün hazırlık süreçlerinin gelecek adımlarına sizler imza atacaksınız.” diye konuştu.
Bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin bir soruya ise Gezeravcı, şu cevabı verdi:
“Tarihimizde bu alanda herhangi bir görev yapmamış olmamıza rağmen hazırlık sürecinden itibaren görevin sonlandığı bu noktaya kadar, bu derece mükemmel bir ahenk içerisinde kurumlarımızın müthiş sinerjisiyle harika bir hazırlık süreci geçirdik. Bu ülkenin hiç bulunmadığı alanlarda dahi ne derece güzel başarılara ulaşma potansiyelinin olduğunu bizzat içerisinde bulunarak sınama, görme ve başarıya ulaştığını beraberimde gelen sonuçlarla buraya getirebilme imkanına sahip olmak müthiş derecede mutluluk verdi. Bundan sonra yapacağımız görevler için müthiş bir özgüvene vesile oldu. Bu alanda konulmuş 10 ana hedeften sadece birisiydi bu ve eş zamanlı olarak bütün hedeflere ilerleme noktasında çok ciddi adımlar atılıyor. Devletimizin bu noktada bizlere enjekte ettiği o özgüveni damarlarımızda hissettik. Benim için önemli olan buydu. Bu, sadece 20 görev odaklanan bir çalışma ya da bir tane bireyin gidip de başardığı bir husus değil. Ben görevi icra eden bir kişi değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak devletimin gücünü, kararlılığını ve koyduğu hedefe erişme noktasındaki o güçlü duruşunu hisseden bir vatandaş olarak buraya geri döndüm. Bunun mutluluğu, gururuyla bundan sonra atılacak adımları ben de mutlulukla bekliyor olacağım.”
Gezeravcı, “Dışardan Dünya’ya bakmak nasıl bir duygu?” sorusunu ise şöyle cevapladı:
“Dünya hakikaten büyük bir nimet, bize sunduğu nimetlere şükretmemiz gerektiğini bir kere daha idrak ettim. Hayatın rutin akışı esnasında idrak edemediğimiz birçok nimetin varlığına ne derece büyük şükretme ihtiyacı içerisinde olduğumuzu hissettik. Bu harika güzelliğe dışarıdan bakmak hakikaten olağanüstü bir imkanmış. Dünya’nın ne derece güzel, bize ne derece harika imkanlar sunduğunu, dışarıdan da ne derece büyük bir cazibe merkezi olduğunu gözlemleme imkanı bulmak müthiş bir deneyimdi. Biz de askeri havacılıkta ‘hedef büyülenmesi’ diye bir tabir var. Bakıp da büyülenemediğiniz bir alan yok. Cupola’da gözlem esnasında zamanın akışını kaybediyorsunuz. İlave alarm kurarak gidiyorduk oraya çünkü kendinizi alabilmeniz mümkün değil. Müthiş bir güzellik.”
Sağlık durumuyla ilgili olarak ise Gezeravcı, yolculuk esnasında 2 doktorun kendisine eşlik ettiğini aktardı.
Gezeravcı, kafasında süreçle ilgili bir beklenti kurmadığının altını çizerek, fırlatmanın 12. dakikasında koltuğundan çözüldüğü andan itibaren yer çekimsiz ortamın verdiği hareket imkanını direkt tecrübe etme ve hiçbir sıkıntı yaşamadan o ortama adaptasyon imkanı bulduğunu anlattı.
Bunun kendisinin de şaşırdığı bir süreç olduğunu söyleyen Gezeravcı, şöyle konuştu:
“Nihayetinde 8 aylık yoğun bir eğitim süreci geçirdik ama yer çekimsiz ortamı dünya şartlarında simüle etmemiz mümkün değil. Hiçbir eğitim ortamının da ne beklememiz gerektiğiyle ilgili bir fikir verme imkanı yok ancak bundan önce yaşamış insanların anlattıklarıyla buna haiz oluruz ama Allah’ın yarattığı her bir bünye farklı karakteristiğe sahip. Çok mutluyum, birinci dakikadan itibaren adaptasyonda hiçbir sıkıntı yaşamadım. Kapsülün içi nispeten kısıtlı bir alan, küçük bir hacim. Oradan daha büyük bir hacme giriş yaptığımız andan itibaren yine adaptasyonla ilgili belli bir geçici süre sıkıntı yaşayabileceğimiz bir alışma süresinin geçebileceğiyle ilgili süreçten bahsedilmişti. Çok şükür, adım attığımız ilk andan itibaren orada da hiçbir sıkıntı yaşamadım. O basın toplantısının canlı yayının hemen ardından, daha birinci saatten itibaren deney çalışmalarımızın kurulumuna başlama imkanı buldum. Vücudun direncini artırabilecek ilave bir takviyeye ihtiyaç duymadım. Bu konuda da çok mutluyum. Gidiş de dönüş de birbirinden farklı fiziksel zorlayıcı şartlara sahip bir süreçti. Ayağımı yere bastığım andan itibaren de hiçbir sıkıntı yaşamadım. Kapsülden çıkış esnasında da iyi hissettiğim için yardım almadan çıkmayı talep ettim. Dünyanın en zorlu jeopolitik lokasyonunda yıllardır var olmayı ve güçlü şekilde ayakta durmayı başarabilmiş bir milletin bana verdiği özgüveni hissediyorum. Sanırım bunun çok büyük katkısı var.”
Gezervacı, bundan sonraki sürece ilişkin soruyu yanıtlarken, “Bugünlere devletimin bana vermiş olduğu eğitimle, devletimin bana kazandırmış olduğu imkanlarla geldim. Bundan sonra da devletimin emrindeyim. Ne emredilirse onu yerine getirmek için hazırım.” ifadesini kullandı.
Bakan Kacır da Gezeravcı’nın kendisini iyi hissettiği ölçüde tüm şehirlerde özellikle gençlerle ve çocuklarla buluşmalar gerçekleştireceğini söyledi.
Gezeravcı da operasyonel süreçlerde heyecanlandığı an olmadığını ancak minik kardeşleriyle buluşma noktasında çok büyük heyecan duyduğunu aktardı.
Yeğeni Karan’a hediyeler getirdiğini ifade eden Gezeravcı, “Görevin icrası esnasında Sayın Bakanımız, bakan yardımcımız ve bütün kurumlarımızın değerli yöneticileri her an yanımızda olduklarını hissettirdiler. Benim bugüne kadar hayallerimi limitlemek zorunda kaldığım, kafamı gökyüzünün ötesine kaldıramadığım, o suni limitlerin tamamını bertaraf eden ülkemizin güçlü iradesini bünyelerinde hissederek potansiyellerini istedikleri alana yansıtma fırsatı bulacaklar bundan sonra. Bana emanet edilen görevi emanet sahibi genç kardeşlerimize teslim etmek üzere kavuşma anını sabırsızlıkla bekledim.” değerlendirmesinde bulundu.
Gezeravcı, uzayda geçirdiği süre boyunca herhangi bir aşamada zorlandığını hissetmediğini belirterek, bilim insanları için veri toplama amacıyla her anını kayıt altına aldıklarını söyledi. Gezeravcı, “Bu süreçte belki mental durumdan, belki motivasyonumuzun yüksekliğinden, belki de bu ülkenin güçlü insanlarından birisi olduğumuz için zorlandığım hiçbir an olmadı. ” dedi.
Çok özlediği güveci, döndüğünde ABD’de annesinin hazırladığını belirten Gezeravcı, ilk günün akşamında kendisine ziyafet çekildiğini söyledi.
Gezeravcı, iyi ya da kötü kendisini eleştiren herkesin düşüncesine saygı duyduğunu dile getirerek, herkesin eleştirisinin kendisine bir şeyler kattığını, eleştirilerin yeni şeyler düşünmesine vesile olduğunu ancak değerlendirmelerin objektif kriterlerle, tecrübe birikimine sahip kişilerce yapılmasının biraz daha anlamlı olduğunu vurguladı.
Alper Gezeravcı, 8 aylık eğitimi veren kurumların değerlendirici birimlerinden aldıkları yorumlardan çok mutlu olduklarını ifade ederek, “Katılımcı diğer üç ülkenin de farklı süreçlerin içerisinde dar bir takvimin içerisinde hazırlık sürecine başladık. Bu kadar kısıtlı bir zaman dilimine rağmen acabalarla sürece başladıkları bir noktada bu derece başarıyla ve pozitif bulgularla sürecin sonlanması neticesinde müthiş geri beslemeler aldık.” dedi.
Gezeravcı uzayda yaptıkları çalışmaların Türkiye Cumhuriyeti’nin şanına yakışır, emsalleriyle eşit hatta bazı noktalarda daha ileri düzeyde olduğuna dikkati çekerek, “Yaptığımız sadece bir uzay seyahati değildi. Ben bunu çok rahat bir şekilde ifade edebilirim.” diye konuştu.
Koyulan hedeflerin tamamını hiçbir aksaklık yaşamadan yerine getirdiklerini bildiren Gezeravcı, söz konusu sürecin bireysel bir başarı olmadığını, ilk günden bugüne devletin desteğiyle ilerleyen bir süreç olduğunu vurguladı.
Gezeravcı, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile de bir görüşme gerçekleştireceklerini söyledi.
Bakan Kacır da uzaya bağımsız bir erişimi gerçekleştirmeye dönük halihazırda projelerin sürdüğünü belirterek, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin farklı kurumları geliştirdikleri roket sistemleri ile uzay sınırı olarak kabul edilen 100 kilometre irtifaya halihazırda erişebilmiş durumdalar. Önceliğimiz bu kabiliyetlerin kendi uydularımızı uzaya taşıyabilecek seviyeye erişmesi. Bunun için bir yandan roket geliştirme projelerini sürdürürken bir yandan az önce ifade ettiğimiz üzere 2030 yılına dek bir uzay limanı projesini gerçekleştirmek, Türkiye’nin paydaşı olduğu bir uzay limanında kendi fırlatma rampalarımızla ve kendi geliştirdiğimiz roketlerle kendi uzay sistemlerimizi, öncelikle uydularımızı ve diğer uzay sistemlerimizi uzaya taşıyabilmeyi hedefliyoruz. Bunu yapabilecek kapasiteye, yetkinliğe, imkana sahibiz. Türkiye’nin bu alanda yetişmiş çok güçlü bir insan kaynağı var.”
Türkiye’nin ilk uzay misyonu tamamlandı. Uzayda 18 gün kalan astronot Alper Gezeravcı 13 test gerçekleştirdi.
Gezeravcı’nın da yer aldığı Ax-3 ekibini taşıyan Dragon kapsülü, ABD yerel saatiyle 18 Ocak 16.49’da (TSİ 19 Ocak 00.49) NASA’nın Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden başarıyla fırlatılmıştı.
Yolculuğu yaklaşık 36 saat süren Ax-3 mürettebatı, 20 Ocak’ta Uluslararası Uzay İstasyonu’na ulaşmıştı.