Kolombiyalı Botero’nun şişman eserleri

Selen KALDIRIM/ [email protected]

Tablolarla aran nasıl? Var mı bir favorin? Monalisa? Son akşam yemeği? Sanat için, müze için ne kadar ileri gidersin? Paris’in Louvre’una, Berlin’in Bergama’sına, Londra’nın British Müzesi’ne gitmek kolay. Peki ilk görüşte ‘Ne tuhaf eserler’ diyeceğin bu şişman heykeller için/ resimler için – Bu tanımlamayı ilerleyen satırlarda da mutlaka değiştirmem lazım, zira eser sahibi çok kızıyor- 13 saatlik bir yolculuğa katlanıp Bogota’ya gider misin?

Kolombiya’nın her zaman iyi bir tatil seçeneği olmadığını biliyorsun. Cali Karteli, Escobar falan geride kaldı onlar. Artık gönül rahatlığıyla gidebilirsin. Sadece Botero sergisi için olsa bile…

”ŞİŞMAN GÜZELDİR”

Mağara resimlerinden post-modern bir sanata dönüşen sanat tarihinde senin için de bir yer vardır. Resim dünyasının aykırı çocuğuyla tanış: Fernando Botero. Çocuk dediğime bakmayın adam 86 yaşında. Yapıtları ise 7’den 70’e herkes için bir tebessüm sebebi.  Botero resminin en belirgin özelliği, kuşkusuz özgünlüğü. Zira çalışmalarını tek bir kere inceledikten sonra bile binlerce resmin arasından, kendisine ait olanları hemen ayırt edebilmen mümkün. Sanatçının ilk bakışta komik, gülünç ve ironik görünen imgelerinin altında binbir türlü anlam yatıyor. Onlarca şişirilmiş eseriyle ‘’Şişman güzeldir’’ diyor Botero.

Kolombiyalı Botero’nun şişman eserleri ViDEO

ŞİŞMAN MONALİSA

Louvre’da bit kadar Mona Lisa’yı görmek için kuyruk oluyorsunuz. Kolombiya’ya gelin daha büyüğü ve sevimlisi var. Kolombiya doğumlu Botero’nun kendi kültürüne ait yoğun yansımalar taşıyan yapıtları alışılmış güzellik kavramını sorguluyor. Bogota şehrinde bulunan sergideki önemli tabloları arasında İsa’nın ve Mona Lisa’nın şişman halleri de var. Dünyaca ünlü tabloya daha önce bu gözle bakmadığına eminim. Sence de daha estetik değil mi?

”BEN ŞİŞMAN İNSAN ÇİZMİYORUM, ALANI ARTIRIYORUM”

Botero, dünyaca ünlü tabloları özgün fırça darbeleriyle çok daha keyifli bir hale getiriyor. Onları şişmanlatıyor ve manidar bir tezatlık yansıtıyor. Botero’nun, Manet’nin “Kırda Öğle Yemeği”, Edgar Degas’nın “Balerinler”i, Jan Van Eyck’ın “Arnolfini’nin Düğünü”, Velazquez’in “Nedimeler”ini de görmen lazım. Uykusuz dergisi okur gibi müze gezeceksin.

Kolombiyalı artist, cidden çok artist. Diyor ki, ‘’Ben şişman insanları çizmiyorum! Alanı artırıyorum ki renkleri, biçimleri istediğim gibi, fazlasıyla kullanabileyim.’’

HADİ MÜZEYİ GEZELİM

Sanatçı Fernando Botero’nun birçok eseri Bogotá’nın merkezindeki Botero Müzesi’nde sergileniyor. İki katlı kolonyal beyaz badanalı bir evde yer alan bu müze, merkezde bir bahçeye ve en üst kattaki Bogota’nın Monserrat’ın muhteşem manzarasına sahip. Müze kronolojik olarak ilerliyor, her oda zamanda ileriye doğru bir adım daha atıyor. İzlenimcilik odasını izleyen koridorda, 1933’ten itibaren “Bir kadının retrospektif büstü” adlı Salvador Dali heykeli bulunuyor.

PİCASSO VE MİRO YİNE YAN YANA

Yan odada ise Ernst, Dali ve Miro gibi ünlü gerçeküstücüler tarafından yapılan resimler, Leger, Braque ve Picasso’nun kübist eserleri ile asılı. Bir duvar Picasso’yu ve Miro’yu yan yana getirerek, en büyük İspanyol ressamın kim olduğu üzerine onlarca yıllık tartışmaya atıfta bulunuyor.

Bina içindeki sergi turun bittiyse, dışarıya çıkalım ve Botero Meydanı’na gidelim. Burada sanatçının birbirinden ilginç şişman eserlerini daha büyük boyutlarda ve birer heykel olarak göreceksin.

BOTERO MEYDANI

Sanatçı Fernando Botero Antioquia’nın dış mekân heykellerini görmek için en iyi yer, adını Medellin’in merkezinde taşıyan Botero Meydanı olsa gerek.  7 bin 500 metrekarelik bir alanda, sanatçının 23 eseri ve usta tarafından yapılmış iki su çeşmesinin bir sergisi var.

MÜZE SAATLERİ

Bir gün yolun Kolombiya’ya düşerse, Botero’yla tanışmadan dönmemeni öneririm. Müzeler, sanat eserleri bazen çok sıkıcı gelse de, Botero bu algıyı yıkacak eserlere sahip.

Botero Müzesi, Bogota’nın tarihi La Candelaria semtinde Calle 11’deki müze kompleksinde yer alıyor. Salı günleri kapalı olan müze, pazartesi-cumartesi 09:00 – 19:00 saatleri arasında açık.