‘Oppenheimer’ı izleyen Japonlar, filmin ‘atom bombası farkındalığı’ oluşturacağına inanıyor
Japonya’da halk, 79 yıl önce kentlerini yerle bir eden atom bombasının geliştirilmesi sürecini anlatan “Oppenheimer” filminin, atom bombasının yol açtığı gerçeklerin anlaşılmasına katkı sunacağına inanıyor.
ABD’li fizikçi J. Robert Oppenheimer’ın hayatını anlatan biyografik film, dünya çapında 954 milyon dolar hasılat yaptı ve ABD Akademi Ödülleri’nde 7 dalda Oscar kazandı.
Ancak film, İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı atom bombasına maruz kalan tek ülke olan Japonya’da uzun süre gösterime girmedi.Oppenheimer ve bir grup bilim insanının atom bombası tasarlama sürecini anlatan film, Temmuz 2023’te başta ABD olmak üzere birçok ülkede gösterilirken, Japonya’da 29 Mart’ta izleyiciyle buluştu.Atom bombasının “insani bedelini örtbas ettiği” gerekçesiyle eleştirilen filmin, içeriği ve tanıtımına ilişkin tartışmalar nedeniyle Japonya’da geç gösterime girdiği belirtiliyor.
Japonya’da atom bombası mağdurları olarak tanınan “hibakuşalar” ile halk, “Oppenheimer” filminin, 79 yıl sonra da olsa atom bombası gerçeklerinin anlaşılmasına bir nebze katkı sunacağını ifade ediyor.
“Acıyı yaşayan bilebilir, yabancılar bunu hayal bile edemezler”
Filmi izleyen Japon Kikuçi, sinema çıkışında AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Japonlar için oldukça önemli bir eser” diye nitelendirdiği filmin, ülkede şimdiye kadar neden vizyona girmediğini merak ettiğini söyledi.Kikuçi, “Japonlar açısından histerik duyguları incitecek ya da bu tarzda bir film olduğunu düşünmüyorum. Bence önemli olan Japonya-ABD gibi ülkeler arası ilişkilerle ilgili olmak yerine daha küresel ölçekte hikayeleri tasvir etmesi.” dedi.
Üniversitede tarih bölümde eğitim alan ve sinema salonunda çalışan Nakahara, “Japon tarihi açısından önemli” olduğunu düşündüğü filmde, bölge halkının acılarına değinilmemesini “Acıyı yaşayan bilebilir, yabancılar bunu hayal bile edemezler.” sözleriyle değerlendirdi. Nakahara, “Doğrudan zarar görenlerin duyguları ile filmin senaryosunu yazanların duyguları birbirinden farklı olunca hakikat sinemaya eksik yansıyabiliyor.” dedi.